Üçüncü buluşmada maalesef bir aksilik oldu, 5 kişi başka bir doğa kafe'ye gitmişler. Ben de toplantı sırasında telefonu duymayınca iki paralel toplantı yapmış olduk. İronik olan, biz 10 kişilik grup, biyoloji esaslarında bir oyun tasarladık, ve diğer 5 kişilik gruptaki yeni katılan arkadaşlardan biri sanırım biyoloji mezunuymuş. :]
Tekrar telefonu duymadığım için arkadaşlardan özür diliyor ve bu haftanın özetine geçiyorum, haftaya sizinle görüşmek dileğiyle!
Tartışmaİlk önce Burak geçen haftalardaki fikirlerinden birini tekrar gözümüze gözümüze soktu, Aycan'ın "
Rome: Total War olum bu işte" dediği, oyuncunun savaş alanında bir er olarak başlayıp oyunun iç süreçleriyle yükselip kumandan olduğu ve stratejileri yönettiği fikri yineledi. Ben hala burada ciddi potansiyel olduğunu düşünüyorum.
Emin,
Osmos'dan bahsetti, Ambient/Chill-out konseptiyle fantastik bir oyun. Bundan sonra konu
Phage Wars'a geldi, ben hiç oynamamıştım, Emin iyice anlatınca anladım ki bu bizim emektar
Galcon'un aynısıymış (tabii daha zayıfıymış aynı zamanda:]). Galcon da çok benzer ama daha fazla oyun elemanıyla oynanışı biraz daha yoğun, hele bir de multiplayer odaları var ki...
Burkay hoca, "bundan oyun olur mu acaba" diyerek bir hücrenin hayatını biyolojinin temellerine dayanarak simüle etmek üzerine kurulu bir oyun fikrinden bahsetti. Sonra bir saat kadar bu "hücre hayatı" ile "galcon, phage-wars, osmos" arasında neler geliştirilebilir tartıştık ve bir taslak ortaya çıkardık.
OyunOyun iki boyutlu olarak baktığımız bir kültür ortamında geçiyor. Galcon, Osmos ya da Phage Wars gibi bir görüntüye sahip, düzlem üzerinde yuvarlak ya da yumuşak kontürlü hücreler duruyor. Ekranda tüm hücreler görünebiliyor. Hücrelerin çoğu sahipsiz olmasına rağmen, iki tanesi oyunu karşılıklı oynayan iki rakibe ait. Bu iki hücre de, eşit enerjiyle (diyelim ki 100er birim) oyuna başlıyorlar. Oyunda hücrelerin kaderini belirleyen en önemli şey enerjileri. Bu enerjiyi kullanarak hücre elemanları (Mitokondri, Ribozom) yaratabiliyor, yine bu enerjiyi kullanarak başka hücreleri ele geçirebiliyorlar.
Bir hücrede enerjinin üretilmesi, o hücredeki Ribozom sayısıyla doğru orantılı. Ribozomların hücrede fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için de, her iki Ribozom başına bir Mitokondri bulunmalı. Her hücrede başlangıçta bir Ribozom ve Mitokondri bulunuyor, böylece her hücre enerji üretme yetisine sahip. Bu biriken enerji yeni Ribozom ve Mitokondrilerin üretilmesinde kullanılabilir. Örneğin bir hücrede üç Ribozom bir Mitokondri varsa, bir Ribozom işini yapamayacaktır, bu yüzden bir Mitokondri daha inşa etmek gerekir.
Her hücrenin bir çeper kalınlığı bulunur, ve bu çeper kalınlığı onların diğer hücrelerden gelen saldırılara karşı ne kadar dayanıklı olacaklarını belirler. Hücredeki enerji, istenilen noktada çeper kalınlığını artırmak için de kullanılabilir.
Bir hücrenin diğerini işgali, saldırgan hücreden bir enerji paketinin diğer hücreye gönderilmesiyle başlar. Eğer bu enerji paketi saldırılan hücrenin çeperinden sayısal olarak büyükse, o hücre ele geçirilir. Enerji paketinin büyüklüğü hücre çeperinden küçükse, saldırı sadece çeperin zayıflamasıyla sonuçlanır. Saldırının çeperden güçlü olduğu durumda, gelen enerjinin bir kısmı çeperi yıkmak için kullanılır. Hala enerji kaldıysa bunun bir kısmı, başlangıç için minimum kalınlıkta bir çeper inşa etmek için kullanılır ve yine hala enerji kaldıysa, bu yeni hücrede saklanır ve enerjiyle yapılan herhangi bir iş için kullanılabilir.
Oyunda amaç, ekrandaki diğer rakip(ler)in hücrelerini ele geçirmektir. Eğer hiç rakip hücre kalmadıysa, ekranda sahipsiz hücrelerin bulunması oyunun kazanılmasına engel değildir.
Bu arada Uğur, oyun için bir müzik yapmış bile ve bence konsepte süper uymuş! Uğur'un blogu şurada:
http://kabraxis.tumblr.com/